Kent silüetini betona boğan, yağmur yağsa su basan, güneş doğsa nefes alınamayan bir şehir.
Ve tam da bu fotoğrafın baş köşesinde, Atış Yapı duruyor.
Şatafatlı reklamlarıyla, maketlerin başında ellerini ovuşturan iş adamlarıyla, lüks rezidans makyajı altında büyük bir rant hikâyesiyle...
Dünya haritasına parmak basar gibi Bursa'nın ciğerlerine bastılar.
Uludağ manzaralı mı istiyorsun?
Buyur kardeşim, çam ağacını kesip yerine balkon diktiler.
Oksijen istemiyorsan, buyrun size havuzlu beton.
Kısa sürede zenginleşenlerin dilinde, “geleceğin en değerli yatırımı”ydı Atış Yapı.
Oysa biz, geleceğimizden çalındığını görüyorduk.
Zira onlar toprağı kat karşılığı alırken, bizden geleceğimizi ipotek altına alıyorlardı.
Reklamlarında yemyeşil doğa koyup, gerçekte gri kule dikenlerin şimdi başı dertte.
Ne oldu?
Konkordato ilan ettiler.
Yani “Borçları ödeyemiyoruz” dediler.
Yani “Bize biraz mühlet verin, biz bu batışı biraz daha estetik gösterelim” dediler.
O reklam panolarında gülen adamlar şimdi sessiz.
Beton sessiz, vinçler suskun.
Ama geriye ne kaldı?
Yarım kalmış şantiyeler.
Mağdur insanlar.
Yatırım diye umutlarını sıvaya gömmüş aileler.
Ve haritadan silinmiş ormanlar...
Kardeşim, bu konkordato ilanı sadece bir şirketin batışı değil.
Bu, göz göre göre gelen bir çöküşün ilanıdır.
Çünkü mesele sadece ekonomik kriz değil.
Mesele vicdansız bir inşaat düzeni.
Mesele imar değil, iflas.
Çünkü “Yeşil Bursa” dediler, griye boyadılar.
Çünkü “Kazandırır” dediler, kaybettirdiler.
Şimdi birileri “konkordato ilan etti” deyip geçecek.
Ama biz unutmayacağız...
Atış Yapı, sadece beton dikmedi bu kente.
Aynı zamanda doğayı, şehri, hafızayı gömdü altına.
Üstelik imar planıyla, izinle, göz yumulmuşlukla...
Burası Bursa.
Ama artık ne kadar yeşil, orası tartışılır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mehmet Yasin Soran
Konkordato Manzaralı Daireler
Burası Bursa.
Yeşil Bursa.
Ya da eskiden öyleydi.
Şimdi gökdelen gölgesinde ot bile bitmiyor.
Kent silüetini betona boğan, yağmur yağsa su basan, güneş doğsa nefes alınamayan bir şehir.
Ve tam da bu fotoğrafın baş köşesinde, Atış Yapı duruyor.
Şatafatlı reklamlarıyla, maketlerin başında ellerini ovuşturan iş adamlarıyla, lüks rezidans makyajı altında büyük bir rant hikâyesiyle...
Dünya haritasına parmak basar gibi Bursa'nın ciğerlerine bastılar.
Uludağ manzaralı mı istiyorsun?
Buyur kardeşim, çam ağacını kesip yerine balkon diktiler.
Oksijen istemiyorsan, buyrun size havuzlu beton.
Kısa sürede zenginleşenlerin dilinde, “geleceğin en değerli yatırımı”ydı Atış Yapı.
Oysa biz, geleceğimizden çalındığını görüyorduk.
Zira onlar toprağı kat karşılığı alırken, bizden geleceğimizi ipotek altına alıyorlardı.
Reklamlarında yemyeşil doğa koyup, gerçekte gri kule dikenlerin şimdi başı dertte.
Ne oldu?
Konkordato ilan ettiler.
Yani “Borçları ödeyemiyoruz” dediler.
Yani “Bize biraz mühlet verin, biz bu batışı biraz daha estetik gösterelim” dediler.
O reklam panolarında gülen adamlar şimdi sessiz.
Beton sessiz, vinçler suskun.
Ama geriye ne kaldı?
Yarım kalmış şantiyeler.
Mağdur insanlar.
Yatırım diye umutlarını sıvaya gömmüş aileler.
Ve haritadan silinmiş ormanlar...
Kardeşim, bu konkordato ilanı sadece bir şirketin batışı değil.
Bu, göz göre göre gelen bir çöküşün ilanıdır.
Çünkü mesele sadece ekonomik kriz değil.
Mesele vicdansız bir inşaat düzeni.
Mesele imar değil, iflas.
Çünkü “Yeşil Bursa” dediler, griye boyadılar.
Çünkü “Kazandırır” dediler, kaybettirdiler.
Şimdi birileri “konkordato ilan etti” deyip geçecek.
Ama biz unutmayacağız...
Atış Yapı, sadece beton dikmedi bu kente.
Aynı zamanda doğayı, şehri, hafızayı gömdü altına.
Üstelik imar planıyla, izinle, göz yumulmuşlukla...
Burası Bursa.
Ama artık ne kadar yeşil, orası tartışılır.